Paris Sonbahar Couture haftasından favorilerim:
My favorite looks from Paris Fall Couture week:
Elie Saab
İşçiliği ve romantik tarzı her zaman taze ve zamansız. Alttaki parçalar ise hem içimdeki prenses olmak isteyen küçük kızı, hem de temiz çizgileri seven modern kadıncığı fazlasıyla mutlu ediyor.
Always fresh and timeless clean romanticism in couture collections. The pieces below satisfy the females in me; thegirlie who wants to be a fairy princess and the modern woman who loves clean lines and subtle suggestions.
Armani Prive
Armani prive meraklısı hiç olmadım ama bu elbise ile Met'te Phantom of the Opera'ya gitmeyi hayal ettim. Peçemsi şeyi ise Arap'lara ve onların bol petrodolarlarına bırakıyorum.
I never had much of a thing for Armani Prive, but I can imagine myself going to the Met with this, minus the veil. Save that for petrodollars of the opulent Arabs. The collection has so many of them.
Chanel
Chanel defilesinden sadece 2 (yazıyla iki) parçayı beğendiğim için moda tanrıları beni taş yapacakmış gibi hissediyorum ama Karl'ın yeti koleksiyonunu hatırladıkça kendimden şühe etmemeye başlıyorum. Seçimlerimden ilki klasik Chanel ruhuna uygun (tabii ki çorapları hemencecik yok edeceksiniz). İkinci elbiseyi de verseler giyerim yani, çirkin değil, hem de mankenden daha mutlu görünürdüm eminim.
Liking just two pieces from the Chanel couture show makes me feel like and idiot. But then again, I remember the Chanel Yeti's from not so long ago and I feel reassured of myself. The first look is a classic Chanel two piece, minus the hideous socks. The second gown, I would wear if I had it, it's certainly not ugly, though I'd probably look happier than this model.
Givenchy
Bu koleksiyon ile kelimenin tam anlamıyla masal alemine gittim, ama bu Sindirella gibi bir alem değil. Daha çok Yüzüklerin Efendisi, Narnia ve Labyrinth karışımı bir dünya ve hiç bir şey şeker pembesi değil. Kadınlar kurtarılmayı bekleyen güzeller değil, hikayenin güçlü ve korkusuz kahramanları. Özellikle üçüncü görünümde Orta Çağ'larda vatanından ayrılarak Kuzey Avrupa'ya sefere çıkmış bir Afrika kraliçesini hayal ediyorum. Tarih nasıl değişirdi, değil mi?
This collection has just transferred me into a fairy tale world, but not one in which Cindirella resides. It's more of a combination of Lord of the Rings, Narnia and Labyrinth, dark and moody, absolutely nothing is in candy colors. The women in this world are hardly Damsels in Distress, but rather the strong, independent, brave heroes. Especially in the third look, I imagine an African Queen who has gone on a "crusade" to Norther Europe. How that would have changed the course of our history...
This collection has just transferred me into a fairy tale world, but not one in which Cindirella resides. It's more of a combination of Lord of the Rings, Narnia and Labyrinth, dark and moody, absolutely nothing is in candy colors. The women in this world are hardly Damsels in Distress, but rather the strong, independent, brave heroes. Especially in the third look, I imagine an African Queen who has gone on a "crusade" to Norther Europe. How that would have changed the course of our history...
Christian Dior
Büyük bir süpriz ile Jil Sander'dan ayrılan Raf Simons'ın Christian Dior'daki ilk defilesinden tahminimden çok parçayı beğendim. Galliano'nun Hitler ile ilgili gafından sonra Dior'dan ayrılması ile teatral defilelerden uzaklaşan Christian Dior couture koleksiyonu son derece giyilebilir ve modern olmuş. Oysa ki Raf Simons'ın çıkış noktası 1947'lerdeki New Look silüeti. Aşağıdaki her kıyafeti 5 dakika düşünmeden giyebilirim. Sadece 5. sıradaki ceket ve kemerin altına kalem etek tercih ederdim.
I liked quite a few pieces from Raf Simons' first couture show at Chirstian Dior after leaving Jil Sander. The collection is made up of entirely wearable clothes after Galliano's mandatory leave from Christian Dior following his remarks on Hitler. Simons' modern and practical Christian Dior is far from Galliano's theatricality and yet takes roots from Dior's New Look silhoutte in 1947. I would wear all of the following outfits in a blink, maybe with the switch of a pencil skirt instead of a full skirt in the 5th look.
Jean Paul Gaultier
Koleksiyondan en çok beğendiğim parçaya 7 Temmuz'dan aşinalığım var. Konsere gelenler hemen tanıyacaklar.
My favorite from this show was the one below. Has it caught your eye as well? MDNA anyone?
Versace
Couture haftasında Karlie Kloss'un tüm giydiklerini beğenmem ne anlama geliyor acaba? Marifet hangisinde? Beyaz elbise ise tarif edilemez bir biçimde gönlümü çaldı. I liked every piece Karlie Kloss wore during the couture week. Is it the dress or the model? And the white number just stole my heart.
Alexis Mabille
Alexis Mabille ismini ilk duyuşum. Koleksiyonundan beğenecek bir parça bulabilmek için çok uğraştım. Belinde ve kafasındaki şeylere hiç anlam veremesem de Gwenyth Paltrow'un Oscar törenlerine giydiği Tom Ford elbiseyi hatırlattı bana, sanırım ondan sevdim.
Last AND least, there was a person who went by the name of Alexis Mabille, who I think joked us all. This is the only piece that I would put on, it's sort of reminescent of Gwenyth's Tom Ford look at the Oscars, minus that meaningless thing on her waist and top of her head.
Bir sonraki postumda Paris Sonbahar-Kış Couture haftasından süpriz bir isme, en sevdiğim koleksiyona yer vereceğim. Bekliyorum.
A surprise name from Paris Fall-Winter Couture week will be here in my next post. It might as well be my favorite show. Please keep posted.
Tüm resimler www.style.com sitesindendir.
All pictures taken from www.style.com.
No comments:
Post a Comment