Tuesday, July 24, 2012

Shoesday Vol. 001 - Meet Artizen

Dün Kanyon'da gezinirken farklı vitrini ile gözüme çarptı Artizen.  Son zamanlarda alıştığımız bir karış platformlu, zımba ve payetlerle bezeli abartılı modeller yerine vintage görünümlü, klasik ayakkabılar petek şeklindeki raflarda keşfedilmeyi bekliyor. Modeller dönem filmlerinden çıkmış gibi, Chocolate'tan Viane , Cinema Paradiso'dan Elena, Pride and Prejudice'ten Elizabeth Bennet'e layıklar. Vitrine bakarken birden kendinizi Güney İtalya'da 1930'larda tahta kapısı gıcırdayarak açılan küçük bir ayakkabı atölyesinin içinde hissedebilirsiniz. Ben en çok çift renkli Oxford'ları, yaprak şeklindeki sandaletleri, dantelden yapılma loaferları ve şeker rengindeki ev ayakkabısı, babet karışımlarını sevdim.

Hoşuma giden ayakkabıları denerken sohbet ettiğim kişi Artizen'in kurucusu Ayşe Nil Çağlayan'mış. Ayşe Hanım Artizen'i ayakkabı imalatında el yapımını, zanaatkarlığı (zenaatkar da diyebiliriz :)) korumak için kurmuş. O sırada biraz yoğun olduğu için çok uzun sürmese de deri çeşitlerinden ayakkabı denerken dikkat edilecek şeylere kadar minik keyifli bir sohbet de yaptık. Tüm ayakkabılar İstanbul'da elde yapılıyor, tamamı kösele tabanlı ve doğal malzemelerden üretiliyor. Genelde dana ve dana derisi kullanılıyor. Artizen'in web sayfasında ayakkabı ustaları da dahil olmak üzere markaya katkıda bulunan herkes çok samimi bir şekilde tanıtılıyor. Her bir ayakabı modelinin ismi Ayşe Hanım'ın arkadaşlarına ithafen verilmiş. Zaten ayakkabılarını çok sevmişken bir de aralarında Helin modeline de rastlayınca çok mutlu oldum.  

Kanyon giriş katında arka koridordaki pop-up store şimdilik Ocak ayına kadar açık. 41 numaraya kadar üretim yaptıkları gibi, sipariş üzerine fiyat farkı almadan yarımlı numaraları da çalışabiliyorlar, sadece biraz beklemeniz gerekiyor. Ayrıca el yapımı ve %100 doğal materyaller kullanılmasına rağmen fiyatlar el yakmıyor. Bence bir göz atmanıza değer.































I noticed Artizen while strolling around Kanyon yesterday. Instead of the the vertiginous platforms and the studded, glittery shoes that we are so used to seeing these days, the shop window was filled with down-to-earth classical and vintage looking shoes. I can imagine each pair from a different period movie like on Viane from Chocolate, Elena from Cinema Paradiso and of course on Elizabeth Bennet from Pride and Prejudice. When looking at the shop window, you can easily imagine yourself  in a small 1930's village in the South of Italy with creaking wooden floors. What I loved the most were the bi-colored brogues, sandals in the form of leaves, loafers made with lace and cotton candy coloured slipper/loafer, ballerina mixes.

As I was trying on the different pairs, I realized that the lady who was helping me out was the designer of the brand, whom I later googled to be Ayşe Nil Çağlayan. She started Artizen to preserve craftsmanship in shoe-making. We had a small chat about the different materials and tips for finding the right pair of shoes. All of the shoes are made locally in İstanbul from %100 natural materials. What I loved most about them is that they showcase the shoe makers on Artizen's website as well as other contributors. This shows their respect for craftsmanship. Each model is named after the designer's friends. Finding a pair of Helin's made my day.  

The pop-up store at Kanyon's entrance level is open until January, for now. They have sizes upto 41 and can even produce half sizes on special order with no extra cost, you just have to wait a little for hand-made goodness. Moreover, the prices are quite reasonable despite the hand-made production with quality materials. Artizen is definitely worth a visit.

4 comments:

  1. Ofisten çıkınca ilk iş! Ben nasıl görmedim ya bunu?!

    ReplyDelete
    Replies
    1. Kesin beğenirsin D!!! Ayşe Hanım oradaysa selam söyle :)

      Delete
  2. Çok zarifsiniz :) Çok teşekkür ederiz.

    ReplyDelete
  3. :) Güzel işlerinizin devamını dilerim..

    ReplyDelete