My new fashion icon is "the woman in red dress", symbolizing the Gezi Parkı events in İstanbul. She was one of the peaceful protestors at Gezi, standing up against the demolition of the park. As the police brutality escalated in an inhumane manner, the protests spread all around Turkey and became not just about protesting the uprooting of the trees at Gezi but about the authoritative and nondemocratic manner in which the country is being ruled.
I haven't felt like blogging for such a long time since the start of these events, but today I'm inspired to share my changing outlook towards fashion because of these events. Even though I was once a terrible shopaholic, in the last couple of years I have tamed my urge to shop on my urges. And ever since these events, I have decided that my shopping habits transfer power to others and that from now on, I'll be much more careful in whom I empower for the sake of my wallet, the environment and political views as well as my style. It's not the red dress per se that inspired me, but rather the very late epiphany that I experienced as to the importance of our trivial daily choices on our lives and the world. From now on, I'll try to shop only when absolutely crucial and look out for the ideal balance amongst the interests of my wallet, the environment, my political views and my style.
I know it will be a difficult and time-consuming act to strike the right balance but I plan to get help from following blogs that focus on style and carefully edited wardrobes rather than just fashion and conspicious consumption. Some of these blogs are out-of-the-bag, empty emptor, les anti-modernes. I'll let you know if I stumble upon more of the similar kind. In the end, I'll be richer, more stylish and with a clear conscience.
Yeni moda ikonum hepinizin bildiği kırmızı elbiseli kadın. Elbisesi ile değil, günlük hayatımızda yaptığımız küçücük seçim ve hareketlerin dahi önemli sonuçları olduğunu, yaptığımız alışverişlerle "ekonomik ve siyasal gücümüzü" başkalarına transfer ettiğimizi idrak etmemi sağladığı için. Sanırım artık son zamanlarda azalttığım alışveriş manyaklığımı sıkı bir kontrol altına almanın zamanı gelmişti. Bundan sonra seçimlerimde sadece stilimi değil, cüzdanım, çevre ve siyasal görüşlerimi de yansıtmayı ve gerçekten de elzem olmadığı takdirde alışveriş yapmamayı hedefliyorum.
Tüm bunların arasında ideal dengeyi tutturmak kolay olmayacak ve epey zaman alacak ama sonunda daha zengin ve temiz bir vicdana sahip olmayı ve gardrobumun daha tutarlı olmasını hedefliyorum. Planım bir süredir takip ettiğim out-of-the-bag, empty emptor, les anti-modernes gibi bloglar ile moda ve tüketim çılgınlığından çok daha rafine bir stil ve iyice editlenmiş bir gardrop sahibi olmak.
I haven't felt like blogging for such a long time since the start of these events, but today I'm inspired to share my changing outlook towards fashion because of these events. Even though I was once a terrible shopaholic, in the last couple of years I have tamed my urge to shop on my urges. And ever since these events, I have decided that my shopping habits transfer power to others and that from now on, I'll be much more careful in whom I empower for the sake of my wallet, the environment and political views as well as my style. It's not the red dress per se that inspired me, but rather the very late epiphany that I experienced as to the importance of our trivial daily choices on our lives and the world. From now on, I'll try to shop only when absolutely crucial and look out for the ideal balance amongst the interests of my wallet, the environment, my political views and my style.
I know it will be a difficult and time-consuming act to strike the right balance but I plan to get help from following blogs that focus on style and carefully edited wardrobes rather than just fashion and conspicious consumption. Some of these blogs are out-of-the-bag, empty emptor, les anti-modernes. I'll let you know if I stumble upon more of the similar kind. In the end, I'll be richer, more stylish and with a clear conscience.
Yeni moda ikonum hepinizin bildiği kırmızı elbiseli kadın. Elbisesi ile değil, günlük hayatımızda yaptığımız küçücük seçim ve hareketlerin dahi önemli sonuçları olduğunu, yaptığımız alışverişlerle "ekonomik ve siyasal gücümüzü" başkalarına transfer ettiğimizi idrak etmemi sağladığı için. Sanırım artık son zamanlarda azalttığım alışveriş manyaklığımı sıkı bir kontrol altına almanın zamanı gelmişti. Bundan sonra seçimlerimde sadece stilimi değil, cüzdanım, çevre ve siyasal görüşlerimi de yansıtmayı ve gerçekten de elzem olmadığı takdirde alışveriş yapmamayı hedefliyorum.
Tüm bunların arasında ideal dengeyi tutturmak kolay olmayacak ve epey zaman alacak ama sonunda daha zengin ve temiz bir vicdana sahip olmayı ve gardrobumun daha tutarlı olmasını hedefliyorum. Planım bir süredir takip ettiğim out-of-the-bag, empty emptor, les anti-modernes gibi bloglar ile moda ve tüketim çılgınlığından çok daha rafine bir stil ve iyice editlenmiş bir gardrop sahibi olmak.
No comments:
Post a Comment